Unutulmaz Yüzler
Halit Kıvanç
On yaşına kadar konuşmayan, içtiği kanarya suyundan sonra mükemmel diksiyonu ve ahenkli sesiyle hafızalara kazınan üstat Halit Kıvanç... Gazete ve dergi yazarlığı, çevirmenlik, TRT radyo ve televizyonlarında maç spikerliği ile TRT Çocuk Şenliği'nin vazgeçilmez sunucusu olarak geçen 50 yıl… FIFA Dünya Kupası’nı sunan ilk Türk spiker… Pele ile röportaj yapan ilk gazeteci… İletişim sektöründe her kategoride çalışan bir duayen. Medyaya adanmış bir ömür...
Zeki MÜREN
Zeki Müren'in, 1950 yılında İstanbul Radyosu'nda başlayan sanat yaşamı 46 yıl kesintisiz devam etti. Eserlerini seslendirirken kendi tasarladığı kostüm ve takıları kullanmış; saz sanatçılarını tek tip giydirerek ve T şeklinde sahne kullanarak ilklere imza atmıştır. 600'ü aşkın plak ve kaset dolduran sanatçının ilk okuduğu eser “Bir Muhabbet Kuşu”dur. Türkiye'de ilk kez verilen Altın Plak Ödülü'nü 1955'te "Manolyam" adlı şarkısıyla kazandı. 1953 yılında "Beklenen Şarkı " filmi ile başlayan sinema oyunculuğu, ardından oynadığı 18 film ile devam etti. 24 Eylül 1996 günü TRT İzmir Televizyonu'nda, kendisi için düzenlenen törende geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. Ağaçlar ayakta ölür misali aramızdan böyle ayrılışı, her sanatçının duası olan "Sahnede Ölmek" dileğinin kabulü gibidir. Doğum günü olan 6 Aralık tarihi; 2012 yılından bu yana, Türk Sanat Müziği Günü olarak kutlanmaktadır. “Şimdi Uzaklardasın”, “Elbet Bir Gün Buluşacağız” diyerek kendisini yâd ediyoruz...
Nuran DEVRES
Nuran Devres'in en büyük hayali televizyon spikeri olmaktı. Hayalini gerçekleştirmekle kalmadı, 31 Ocak 1968 yılında Ankara’daki bir apartman dairesinden yapılan yayındaki anonsuyla Türkiye’nin ilk kadın spikeri olarak tarihe geçti. TRT’nin çok sayıdaki yabancı film, dizi ve belgeselini Türkçeye çevirdi. W. Shakespeare’in IV. Henry adlı eserini ekran için dilimize ilk çeviren kişi oldu. 1997-1998 yıllarında Suçlu Kim adlı dramatize polisiye bulmaca programını yazdı ve iki yıl boyunca TRT’de canlı olarak sundu. Ekranda gördüğümüz ilk yüz olan Nuran Devres, televizyona kazandırdığı yapımları ve sunumlarıyla, unutulmaz yüzlerimizden...
Ayten ALPMAN
Nişantaşı Kız Lisesi'nde öğrenciyken İlham Gencer sayesinde müzikle tanıştı. Liseden sonra Gencer'in solistlik teklifiyle İstanbul Radyosu'nda programa başlayan Alpman'ın radyoda söylediği ilk parça ''You Are Always in My Heart'' oldu. Alpman'ın ilk çalışması ''İnan Bana/Ayrıldık Yalnızım'' 45'lik plak olarak yayımlandı. Fecri Ebcioğlu ile yaptıkları ''Sensiz Olamam'' ile ilk büyük çıkışını gerçekleştirdi. Ardından Kıbrıs Barış Harekâtı ile gönüllere taht kuran şarkısı "Bir Başkadır Benim Memleketim" en çok satan plaklar listesinde yerini aldı. Alpman, Memleketim şarkısını her dinlediğimizde göğsümüzü kabartan ve bize geçmiş tarihimizi hatırlatan unutulmaz seslerimizden...
Ela ALTIN
1962 yılında Dörtyol Aile Bahçesi’nde Amatörler Arası Ses Yarışması’nda Ankara Ses Kraliçesi seçilen Ela Altın, burada tanıdığı bestekâr Muzaffer İlkar'ın önerisi ile 1966 yılında Ankara Radyosu’na Türk Sanat Müziği sanatçısı olarak girdi. Muazzez Abacı, Seçil Heper ile dönem arkadaşı olan sanatçı, 2008 yılında radyodan emekli oldu. Şarkılarını söylerken, güzel gözlerine dalarak izlediğimiz Altın, unutulmaz seslerimizden...
Erkan YOLAÇ
“Duydunuz zilin sesini yarışma başladı” cümlesiyle pazar günlerini izleyicilere heyecanla bekleten “Evet-Hayır” yarışmasının sunucusudur. Aklımıza eğlenceli ve interaktif “Evet-Hayır” yarışmasıyla kazınsa da Ankara Radyosu’nda bayram özel eğlence programlarını da sunmuştur. Evet-Hayır yarışmasında yarışmacıları şaşırtmaya çalışırken “Evet” dedirttiği andaki çocuklar gibi havaya zıplayışı, televizyon tarihinin unutulmaz kareleri arasında yer alır. Yolaç, renkli kişiliği ve televizyona olan hizmetlerinden ötürü unutulmaz yüzlerimizden…
Muazzez ERSOY
Seslendirdiği nostaljik şarkılardaki başarısından dolayı "Nostalji Kraliçesi" olarak da anılır. 1989 yılında TRT Ankara Radyosu şeflerinden Cahit Ünyaylar'la çalışmaya başladı. Ersoy, 1990 yılında TRT'ye gönderdiği, yorumu kendisine ait olan 6 eserle ekranlardan da dinleyicilerine seslenmeye başladı. Muazzez Ersoy, ilk olarak “Seven Olmaz ki” adlı albümüyle dinleyicileriyle buluştu. Ersoy, sahne kostümleri ve repertuvarı ile kulaklarımızın pasını silen unutulmaz seslerimizden...
Soner ÖZBİLEN
1966 yılında TRT'nin THM Ses Sanatçılığı sınavını kazanarak kariyer yolculuğuna başladı. TRT’nin usta halk sanatçılarının tavır ve üslupları üzerine çalışarak kendi tarzını geliştiren Soner Özbilen, çalışmalarının son on beş yılında da Rumeli Türküleri üzerine yoğunlaştı. Başta Orta Anadolu ve Rumeli olmak üzere, Türkiye'nin çeşitli yörelerinden birçok türkü derleyerek THM repertuvarına kazandıran Soner Özbilen, koro şefi ve solist olarak unutulmaz seslerimizden...
Ayşe EGESOY
TRT’ye memur olarak giren Ayşe EGESOY tam 7 yıl sonra açılan spikerlik sınavını kazanarak televizyonun anons spikerleri arasına katıldı. Televizyonda uzun yıllar yayın spikerliği yaptıktan sonra; Gecemiz, Bir Cumartesi, Daldan Dala, Vizyon, 5. Mevsim programları ile çeşitli özel eğlence ve yarışma programlarını sundu. Şarkı anonslarından önce şiir okuyarak şarkıyı takdim etme formatını ilk uygulayan kişidir. Egesoy, kendine has üslubu ve gülümseyen yüzüyle hafızalarda yer eden unutulmaz yüzlerimizden...
Orhan BORAN
Orhan Boran’ın gösterileri için tek ihtiyacı bir gözlük, bir mendil ve seyircileriydi. Televizyonun yayın hayatına geçmediği yıllarda Arkası Yarınların, Radyo Tiyatrolarının olduğu zamanlara gidiyoruz. Program yaptığı saatlerde sokaklar bomboştu, herkes evinde radyonun başında Orhan Boran ve Yuki’yi dinliyordu. Boran, yediden yetmişe herkesi büyüleyen tatlı sohbeti ve beyefendiliğiyle unutulmaz yüzlerimizden…
Güneri TECER
1957 yılında Ankara Radyosu’na giren Güneri Tecer uzun yıllar boyunca radyo sanatçılığını devam ettirdi. Klasik Türk Sanat Müziği eserlerini kendine özgü yorumu ile seslendiren sanatçının “Tövbeler Tövbesi”, “Ne Senin Aşkına Muhtaç” ve “İstanbul'u Hiç Sevmiyorum” albümleri yer bulunuyor. Hafızalarımızda yer eden Güneri Tecer, unutulmaz seslerimizden...
Hülya SÖZER
Müziğe karşı içinde olan dayanılmaz sevgi ve heyecan, öğrenim gördüğü yıllarda öğretmenleri tarafından keşfedildi. Zamanla bir tutku halini alan bu sevgi, 1966 yılında onu Ankara Radyoevi'nin açtığı sınavların kapısına kadar getirdi. Assolistliğe uzanan yol, radyodan geçiyordu. Nitekim tarih tekerrür etti ve zamanın nice unutulmaz sanatçısı gibi, gazino dünyası çok geçmeden onu da 'assolist' olarak baş tacı etti. Sözer, sesiyle musikimizde izler bırakan unutulmaz seslerimizden...
Melahat PARS
1944 yılında TRT Ankara Radyosu'nun açtığı sınavda başarı göstererek, solist olarak çalışmaya başlamıştır. 1948 yılında hüzzam makamındaki "Âvâre Gönül Yine Sensiz Hicrâna Daldı" ve "Gamlı Hazan" gibi birçok bestesi bulunmaktadır. Her müzikseverin dilinde olan “Ben Gamlı Hazan Sense Bahar, Dinle de Vazgeç” sözleriyle başlayan şarkıyı bestelerken dinleyen Mesut Cemil Bey çok ünlü olacağını söylemişti ve öyle de oldu. 1959 yılında bir gece abajurun ışığında saçlarındaki akları fark ettiği zaman, “Gümüş Tellerle Örsem Saçının Her Telini / Kimse Alamaz Benden Kalbimdeki Yerini” sözlerinin yer aldığı ve güftesi Şadan Kalkavan’a ait olan şarkıyı kürdilihicazkâr makamında besteledi. Sesiyle, besteleriyle ve yetiştirdiği solistlerle Musikimizin duayen isimlerinden Melahat Pars, unutulmaz seslerimizden...
Müzeyyen SENAR
"Cumhuriyetin Divası" olarak da anılır. Dönemin türkülerini henüz 6 yaşındayken hatasız söyleyen Senar’ın kekemeliği iyi şarkı söylemesine engel olmadı. "Bir tek şarkı söylerken kekelemiyordum" diyen Müzeyyen Senar, müzik öğretmeninin kendisini keşfetmesi ve annesinin teşvikiyle 1931`de Üsküdar Musiki Cemiyeti`ne yazıldı. Henüz 12 yaşındayken İstanbul Radyosu`na giren Senar, gazinolarda solistliği ilk başlatan kişi oldu. Birçok kez Atatürk`e şarkı söyledi. Özellikle 1950`li yılların başarılı şarkıcılarından olan Müzeyyen Senar, Arap filmlerinin dublajında Münir Nurettin Selçuk`la birlikte şarkı söyledi. Muhsin Ertuğrul`un yönettiği "Nasreddin Hoca Düğünde" (1940) filmiyle oyunculuğa da başlayan sanatçı, kamera karşısına geçen ilk şarkıcı oldu. Uzun soluklu sanat hayatına 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu`nda verdiği konserle ara verdi. O dönemden sonra son konserini 5 Eylül 2006`da İstanbul`daki Sepetçiler Kasrı`nda verdi. Kulaklarımızın pasını silen Cumhuriyetin Divası Müzeyyen Senar, unutulmaz seslerimizden...
Necdet TOKATLIOĞLU
1951 yılında Mehmet Kasabalı'dan ud ve nota dersleri alan Tokatlıoğlu, 1952 yılında TRT İzmir Radyosu'na giren ilk ses sanatçılarından oldu.1981 yılına dek radyoda solistlik görevinin yanı sıra koristlik ve program şefliği de yaptı. Tokatlıoğlu'nun, 95'e yakın Türk Sanat Müziği bestesinin 68'i TRT repertuvarında bulunmaktadır. En tanınmış yapıtlarından bazıları “Bir Sevgi İstiyorum”, “Gelme İstemem Artık” ve “Al Aşkını Çal Başına”dır. Pek çok ödül ve plaket sahibi olan Tokatlıoğlu, aynı zamanda birçok uluslararası organizasyonda görev aldı ve çeşitli ülkelerde konserler verdi. Musikimizin duayeni Necdet Tokatlıoğlu, unutulmaz seslerimizden...
Turhan ÖZEK
Turhan Özek 1961 yılında Ankara Radyosu’na ses sanatçısı olarak girmiş, 1966 yılında tonmayster olarak çalışmaya başlamıştır. Radyoda ses sanatçılığı ve tonmaysterlik dışında koro şefi olarak da görev yapan Özek, musikimize katkılarıyla unutulmaz seslerimizden...
Zekai TUNCA
Bulunduğu her ortamda şarkı söylemesiyle başlayan müzik hayatı, 1970'te Ankara Radyosu'na girmesi ve 1975’de Ankara Radyosu TSM yetişmiş sanatçısı olmasıyla devam etti. Çok sayıda bestesi bulunan Zekai Tunca, radyo ve televizyon programları dışında, özel sahne çalışmaları ve halk konserleriyle kitlelere ulaştı. Yurt dışında, birçok özel ve resmi konserler verdi. Çok yönlü duayen sanatçımız musiki tarihimizin unutulmaz seslerinden...
Ziya TAŞKENT
1953 yılında Ankara Radyosu'nda başlayan sanat hayatına, TRT çatısı altında 45 yıl boyunca solist, hoca, besteci ve şef olarak devam etti. Sahne çalışmalarına 1967'de başlayan sanatçı, 1973'ten itibaren Ankara Radyosu'nda koro şefliği yaptığı dönemde Muazzez Abacı, Seçil Heper ve Nesrin Sipahi gibi isimlerle konserler verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1998'de "Devlet Sanatçısı" unvanı verilen Taşkent, birçok kez "Yılın Sanatçısı" ödülü aldı ve 50'den fazla eseri radyo repertuvarına girdi. Kariyeri boyunca sadece beste yapan ve sevilen eserleri sesiyle yorumlayan sanatçının sözlerini yazdığı tek eseri, hicaz makamındaki "Ne Gelen Ne Soran Var" adlı şarkı oldu. Çok yönlü duayen sanatçımız, musiki tarihimizin unutulmaz seslerinden...
Aytaç KARDÜZ
Televizyon ekranlarının ilk spikerlerinden olan Kardüz, 1964-1994 yılları arasında 30 yıl boyunca TRT'de görev almış, birçok spikerin yetişmesinde pay sahibi olmuştur. İyi kullandığı Türkçesi ve dominant ses tonu ile haber bültenlerinin önemli yüzlerindendir. BBC Amerika'nın muhabirliğini yapan Aytaç Kardüz, Kıbrıs Harekâtı’nı TRT ekranlarından duyuran spikerdir. Zarafeti, sunumu ile bir dönemin hafızalarında yer alan Aytaç Kardüz, unutulmaz yüzlerimizden...
Başak DOĞRU
1965 yılında TRT İstanbul Radyosu’nda prodüktör spiker olarak çalışma hayatına başlamış; söz ve müzik programlarında, uluslararası yayınlarda, Eurovizyon ve Asyavizyon şarkı yarışmalarında sunuculuk yapmıştır. İstanbul Radyosu ve İl Radyosu için çeşitli müzik programları hazırlayıp sunmuştur. Televizyon için hazırladığı Millî Saraylar konulu Haber Program, 1984 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin "En Başarılı Haber Program" ödülünü kazanmıştır. 2021 yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü'nü alan Başak Doğru, televizyon yayıncılığına verdiği hizmetler ile unutulmaz yüzlerimizdendir...
Bülend ÖZVEREN
1965'te TRT'de çalışmaya başlamış, uzun bir süre televizyon sunucusu olarak çalıştıktan sonra, 1972'de spor spikerliği yapmaya devam etmiştir. 1975 ve 2012 yılları arasında Eurovision Şarkı Yarışması'nı Türkçe olarak sunmasıyla tanınmaktadır. 1982'de TRT'de yayınlanan “Riziko” adlı programın sunuculuğunu yapan sunucu TRT'de dış yapımcı olarak canlı yayınlanan yüzlerce yarışma programını hazırladı ve sundu. Televizyona adadığı bir ömür ile Bülent Özveren, unutulmaz yüzlerimizden...
Can AKBEL
1954 yılında Ankara Radyosu'nda spiker olarak mesleğe adım atan Can Akbel, daha sonra Batı Almanya'ya meslek eğitimi için gitti. Almanya’nın Sesi Radyosu ve kurucusu olduğu WDR Türkçe Bölümü Yayın Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Türkiye'ye döndüğünde 1968'de TRT'de ekrana çıktı. TRT daha deneme yayınında iken, spiker olarak çalışmaya başlayan Can Akbel 1970'lerde Güne Bakış programını sundu. TRT'nin efsanevi spikerlerinden olan Can Akbel, unutulmaz yüzlerimizden...
Can OKANAR
1974 yılında TRT'de diplomasi muhabiri olarak göreve başladı. 80'li yıllarda hazırlayıp sunduğu "TV Dergisi" programıyla dikkat çekmiştir. Hazırladığı programlar ve sunumu ile hafızalarımızda yer eden duayenlerimizden Can Okanar, unutulmaz ekran yüzlerimizden...
Cenk KORAY
TRT televizyonunun yayına başladığı ilk yıllardan itibaren televizyonda özellikle pazar eğlence programlarını ve bu programların içindeki yarışmaları sunması ile tanınmıştır. Cenk Koray'ın TRT'deki ilk programı Halit Kıvanç'ın sunduğu yarışma programı "Bildiklerimiz, Gördüklerimiz, Duyduklarımız"dı. Halit Kıvanç, programın olduğu gece önemli bir maçı sunmak üzere yurt dışına çıkınca, programı onun yerine Cenk Koray sundu ve sunuculuk yaşamı bu şekilde başladı. Uzun süre pazar eğlence programlarında şovmenlik yaptı. Adı bu programlar içinde sunduğu ufak yarışmalarla anıldı. Bu yarışmalar içinde en popülerlerinden biri "Tele Kutu" adlı yarışma oldu. "İsterseniz kutunuzu açayım" sözü, bir dönemin dilinde deyim yerine kullanıldı. Koray, her ne kadar şovlarında soğuk espri formatını kullansa da, içten ve sıcacık sunumuyla hafızalarımızda yer eden unutulmaz yüzlerimizden...
Çetin ÇEKİ
TRT Haber Dairesi spikeri ve program sunucusu olarak görev aldı. TRT 1'de uzun yıllar ‘’Bir Başka Gece’’ isimli programın sunuculuğunu da yapan Çeki, aynı zamanda Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi üyeliği görevinde de bulundu. 12 Mart günü TRT Radyosu'nda 13.00 Bülteni’nde Muhtıra haberi, Spiker Çetin Çeki tarafından okundu. Televizyon tarihimize olan katkılarıyla unutulmaz yüzlerimizden...
Erol SAYAN
1961'de Ankara Radyosu’nda sanatçılığa başlayan bestekârın, 156'sı TRT repertuvarında olmak üzere, değişik form ve makamlarda 310 civarında eseri bulunmaktadır. Erol Sayan, bestelerinde kendi yazdığı şiirlerin dışında Yunus Emre, Faruk Nafiz Çamlıbel, Atilla İlhan, Bekir Sıtkı Erdoğan gibi şair ve sanatçıların şiirlerini de bestelemiştir. Bilhassa mahur makamındaki besteleri oldukça başarılı bulunmaktadır. 1985 yılında TRT'nin düzenlemiş olduğu beste yarışmasında "Ömrümüzün Baharı Birlikte Geçsin" adlı eseri ile birincilik kazanmıştır. Balarısı Ahmet ile de uzun yıllar Türk müziğini çoksesli bir şekilde yorumlamak üzere çalışmalar yapan Erol Sayan, unutulmaz seslerimizden...
Fatih ORBAY
1968 yılında, TRT Televizyonu'nun ilk spikerlerinden biri olarak göreve başladı. “Bir Konu İki Konuk" gibi uzun soluklu ve o dönemlerde çok tutulan bir tartışma programının da yapımcısı olarak görev yapan Fatih Orbay, özellikle belgesel yapımlarla tanındı. 1987’den bu yana imza attığı belgesellerle özellikle doğa belgeselciliği alanında uzmanlaşan Orbay, televizyon tarihimizin unutulmaz yüzlerinden...
Mustafa YOLAŞAN
Geçmiş yıllarda TRT ile özdeşleşen ve TRT denildiğinde ilk akla gelen efsane isimlerden Mustafa Yolaşan; Pazar 88, Şans Yolu, Turnike gibi programları sunmuştur. Geçmişten günümüze birçok başarılı isim ile röportajlar yapan Yolaşan aynı zamanda Ayşe Egesoy ile birlikte müzik eğlence programlarının sunuculuğunu da yapmıştır. Kendine has üslubuyla yıllarca televizyon dünyasında yer alan Mustafa Yolaşan, televizyonun unutulmaz yüzlerindendir...
Zafer CİLASUN
1963 yılında Ankara Radyosu'nda haber spikeri olarak çalışmaya başladı. TRT'nin ilk yayınını yaptığı 31 Ocak 1968'de saatler 20.00'yi gösterdiği sırada on dakikalık haberleri sunarak, ilk Türk TV haber spikeri olarak tarihe geçti. Cilasun bu haber bülteninde Suudi Arabistan gezisinden dönen Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Esenboğa Havalimanı'nda karşılanmasıyla ilgili haber filmini anons etti. 37 yaşında, çok erken kaybettiğimiz Zafer Cilasun, Televizyon tarihimizin unutulmaz yüzlerinden...
Neriman ALTINDAĞ TÜFEKÇİ
Halk müziği dalında verilen ilk ve tek kadın öğretmen unvanlarının sahibidir. İstanbul Radyosu'nda solistliğin yanı sıra Yurttan Sesler Kadınlar Korosu’nu kurdu ve yönetti, Ankara Radyosu'na solistlik ve şeflik yaptı. Sanatçı; repertuvarında yer alan türkü ve özellikle uzun havaları aslına ve yöre üslubuna uygun yorumlayarak büyük başarı ve ün kazanmıştır. Yüzden fazla derlemesi bulunan Neriman Altındağ Tüfekçi, birçok ilke imza atan unutulmaz seslerimizden...